1. Kara Delikler
Evrende en gizemli ve güçlü nesneler olan kara delikler, dev yıldızlar öldüğünde ve kendi içine çökerek oluşur. Çok yoğun bir çekim güçleri vardır ve ışık bile kaçamaz, bu yüzden çıplak gözle görülemezler. Bilim insanları bu gizemli nesneleri araştırmaya devam ediyor, umutlarını evrenin sırlarını çözebilmektir.
2. Nötron Yıldızları
Nötron yıldızları, Güneş'in kütlesinin birkaç mil çapında bir küreye sıkıştırıldığı inanılmaz yoğun ve küçük nesnelerdir. Büyük bir yıldız bir süpernova patlamasıyla patladığında geride küçük, inanılmaz yoğun bir çekirdek kalır. Nötron yıldızları aynı zamanda evrendeki en aşırı koşullara ev sahipliği yapar, yoğun manyetik alanlara ve milyonlarca dereceye ulaşan sıcaklıklara sahiptir.
3. Gama Işını Patlamaları
Gama ışını patlamaları, evrendeki en şiddetli ve enerjik olaylardan biridir. Güneş'in ömrü boyunca yayacağı enerjiden daha fazla enerjiyi birkaç saniyede yaydıkları düşünülür. İki nötron yıldızının veya bir nötron yıldızının ve bir kara deliğin çarpışması sonucunda oluştuğu düşünülmektedir. Bu inanılmaz güce rağmen, bilim insanları hala gama ışını patlamalarının neyin sebep olduğunu tam olarak anlamamaktadır.
4. Karanlık Madde
Karanlık madde, evrendeki maddenin yaklaşık %85'ini oluşturan gizemli bir maddedir. Işık veya diğer elektromanyetik radyasyon formlarıyla etkileşime girmez, bu yüzden teleskoplara görünmez. Bilim insanları, karanlık maddenin varlığını, görünür maddenin üzerindeki yer çekimsel etkileri sayesinde bilmektedir, ancak hala neyden yapıldığını veya nasıl davrandığını bilmiyorlar.
5. Kuasarl
Kuasarlar, milyarlarca yıldızın ışığıyla parlayan evrendeki en parlak nesnelerden biridir. Galaksilerin merkezlerindeki süper kütleli kara delikler tarafından beslendikleri düşünülmektedir ve büyük miktarda gaz ve tozu yutarak çalışırlar. Kuasarlar aynı zamanda evrendeki en uzak nesnelerden bazılarıdır, bazıları milyarlarca ışık yılı uzaklıktadır.
6. Pulsarlar
Pulsarlar, manyetik alanı yüksek nötron yıldızlarıdır ve kutuplarından elektromanyetik radyasyon yayınlamaktadır. Bu ışınlar düzenli olarak ışık darbeleri olarak algılanabilir, bu yüzden bu adı almışlardır. Pulsarlar ilk kez 1967 yılında keşfedildi ve o zamandan beri genel görelilikten yoğun yoğunluktaki maddenin özelliklerine kadar her şeyi incelemek için kullanıldılar.
7. Süpernova
Süpernovalar, dev yıldızların patlamalı ölümlerinin en dramatik olaylarından bazılarıdır. Bir süreliğine tüm galaksileri aşan bir parlaklık sergileyebilirler ve büyük miktarda enerji ve maddeyi uzaya salarlar. Süpernovalar ayrıca karbon ve oksijen de dahil olmak üzere evrendeki birçok elementin oluşmasından sorumludur ve vücudumuzu oluşturan elementlerin bileşenleridir.
8. Yıldızlararası Bulutlar
Yıldızlararası bulutlar, yıldızlar arası boşluğu dolduran geniş, yayılmış gaz ve toz bölgeleridir. Yıldızların ve gezegenlerin doğum yerleri olduğu düşünülmektedir, bulutlar kendi yer çekimleri altında çökerek yeni nesneleri oluşturabilir. Yıldızlararası bulutlar ayrıca su ve organik moleküller dahil olmak üzere yaşamın yapı taşlarını içerir.
9. Kozmik Mikrodalga Arka Plan Işını
Kozmik mikrodalga arka plan ışını, evrenin başladığı Büyük Patlama'nın ardışık ışımasıdır. Tüm gökyüzünü kaplayan bir zayıf ışıma ve evrendeki en eski ışık olduğu düşünülmektedir. Bilim insanları, kozmik mikrodalga arka plan ışınını, evrenin yaşını, bileşimini ve evrimini öğrenmek için inceler.
10. Gravitasyonel Dalgalar
Gravitasyonel dalgalar, kara delikler ve nötron yıldızları gibi kütleli nesnelerin hareketinden kaynaklanan uzay-zamanın titreşimleridir. Einstein'ın genel görelilik teorisi tarafından ilk kez öngörüldüler, ancak bilim insanlarının bunları doğrudan tespit etme imkanı 2015 yılında ortaya çıktı. Gravitasyonel dalgalar, evreni incelemek için yeni bir yol sunar ve geleneksel teleskoplarla görülemeyen olayları gözlemlemeye olanak tanır.